Volkswagen’den Ders Çıkarır mıyız ? Veya Bir Yetkinlik Öyküsü

Belki duydunuz belki duymadınız. Volkswagen’in, ABD’deki emisyon testlerini atlatmak için korsan bir yazılım kulandığı iddiası otomotiv dünyasını sarstı.

22 Eylül itibariyle şirket hisselerindeki kaybın 18 Milyar ABD Doları olduğu ve hatta neredeyse aynı oranda bir ceza ile karşılabileceği belirtiliyor.

Bu çakallığı görünce, aklıma geçmişte yaptığım bir iş görüşmesi geldi…

3-5 yıllık deneyimli, dışa dönük ve enerjik bir kadın endüstri mühendisi ile çalıştığım kurum için görüşme yapıyordum. Görüşmede, “yaratıcı” olduğunu söyledi. Ben de “anlatsa şu an çalıştığın yerde yaptığın bir yaratacılıktan” dedim. Sorumlu olduğu makinaların, verimlilik ölçen yazılımındaki bir açığı bulduğunu ve performans kriterleri parametleri ile oynayarak, o yıl dünyada “en verimli bölüm ödülü” aldırdığını anlattı.

Görüşme benim için bitmişti ama kibarca sonuna kadar devam ettim ve içimden “hayatta başarılar” dileyerek gönderdim. Acaba şimdi nerede, hangi pozisyonda ?

Performans değerlendirme formlarında artık sadece performans sonuçları yok. Yetkinlikleri de değerlendiriyoruz, değil mi ?

Olması gereken nedir ? Yetkinliklerin, kurumun vizyon, misyon ve değerlerine uygun belirlenmesi, sonra işe alım ve terfilerde bu yetkinliklerin de esas alınması değil mi ?

VW’nin misyonu nedir baktım, aşağıda. Çevreyi esas aldığını vurguluyor.

“The Group’s goal is to offer attractive, safe and environmentally sound vehicles which can compete in an increasingly tough market and set world standards in their respective class.”

Kaynak: http://www.strategicmanagementinsight.com/mission-statements/volkswagen-mission-statement.html

Değerler olarak aşağıdaki linke ulaştım. Burada da “sosyal sorumluluk” geçiyor.

http://www.volkswagenag.com/content/vwcorp/content/en/human_resources/basic_principles.html

Şimdi bu krizin büyüklüğü düşünülünce, bunun sorumlusunun 1 tek kişi olduğunu söylemek mümkün değil. Yani birden fazla çalışan, bu korsan yazılımla ölçümleri atlatmayı kafaya koymuş ve bunu uygulamış. Peki bu çakallığı kimler biliyordu, kimler onay verdi, kimler duydu da göz yumdu ? Bunu ilerleyen günlerde işten çıkarma ve istifalarla göreceğiz…

Çoğu kurumsal firmada belirlemiştir; vizyon, misyon, değerler v.b. Peki “önce insan”, “sonra hayvan” gibi sloganlarla makyaj yapsak da gerçekten bunu içselleştirmiş çalışanlara sahip miyiz ? Kültür olarak en tepeden başlayarak, tüm yöneticilerimiz örnek alınacak yetkinlik ve sonucu olarak bu davranış-uygulamalara sahip mi ? Kurum kültürümüz ve tüm İK uygulamarımız bu yöndeki yetkinlik ve davranışları destekliyor mu ? Yoksa sadece üretim ve satış sonuçlarıyla mı değerlendiriyoruz sonuçta ?

Değilse, her şeyi çöpe atmanın zamanı geldi bence…

Krizsiz günler ve mutlu bayramlar dileyerek…